Makale : Tiyatro Üstüne : Atölye Çalışmaları: Düşünceye Yön Değiştirme
Düşünceye Yön Değiştirme
Birikime dönüşememiş bilgi zaman ve uzam içinde unutulup gider, ya da yüzeysel, kısır ve kalıplaşmış bir biçimde olduğu yerde kalır; insana yarardan çok zarar getirir. Yaşamın her alanında gözlemlenen bu durum tiyatroda da gösterir kendini. Bir tiyatro okulunu bitiren genç bir öğrenci kendini yenileyebilecek gerekli ortamı bulamaz ya da yaratamazsa okuldan öğrendikleriyle kalmaya, giderek gerilemeye, hatta yok olmaya mahkûmdur ne yazık ki. Hele bu oyuncu genellikle sanat merkezlerini oluşturan metropollerin dışında bir yerde tiyatro yapıyorsa işi daha da güçleşir. Yaşayan sanat ve kültürle yeterince beslenemeyen, alışverişte bulunamayan bir tiyatro sanatçısının bu yoksun durumu sahnesine de yansır, ortaya niteliği tartışılır, kendi içine kapalı oyunlar çıkar.Devlet Tiyatroları, büyük merkezler dışında hizmet veren sanatçılarının "oyunculuk güçlerinin devamlılığım sağlamak" amacıyla bir iç eğitim niteliğinde olan önemli bir girişimde buılundu. Halen, New York ağırlıklı olmak üzere ABD’nin çeşitli eyaletlerinde tiyatro ve müzik çalışmalarını sürdürmekte olan araştırmacı Semih Fırıncıoğlu Adana Devlet Tiyatrosu’nun konuğu oldu. Fırıncıoğlu sanaçlılarla birlikte ABD’de tiyatro akademilerinde de uyguladığı on bir seanstan oluşan bir seminer-atölye çalışması gerçekleştirdi. Batı tiyatrosunda 1960'lardan bu yana yer alan gelişmeler konusunda bilgi vermek, yeni tiyatro kuramları ve bu kuramlardan doğan sahneleme ve oyunculuk tekniklerini anlatmaktan oluşan çalışmanın amacı, tiyatroculuk mesleğinin özünü yeniden gözden geçirmek ve onu tüm boyutlarıyla irdelemekti.Çalışmalar kuramsal ve uygulamalı olarak iki düzlemde yapıldı. Çağdaş tiyatroda, sanatta çeşitli yaklaşımlar, örnekleriyle tanımlanırken değişik ifade biçimlerinin nasıl kullanıldığı gösterildi, keşfettirilmeye çalışıldı. Çağdaş tiyatronun gelişim çizgisini ele alırken 19. yüzyıl burjuva tiyatrosundan başlayan Fırıncıoğlu, anlatısının sınırlarını geniş tuttu, tiyatronun yanı sıra başta müzik ve resim olmak üzere, diğer sanat dallarından da örnekler verdi. Öte yandan bunları aktarırken birbiri ardına gelen sanayi devrimlerini, siyasal çöküntüleri, hızlı kentleşmeyi ve öteki toplumsal değişimleri göz ardı etmedi. Doğalcılık olgusundan ve evrensel armoninin peşinde koşan Wagner’e geçen, Wagner’in disiplileri yan yana getirişini anlatırken Brecht’in ayrıştırıcı özelliğini vurgulayan, ilginç, zekice hazırlanmış bir bilgi aktarımı…Çağdaş gösteri kavramının başlıca ilkelerini vurgularken olsun gösteri sanatlarındaki birleşmeyi açıklarken ya da aynı bağlamda örenkler verirken olsun Fırıncıoğlu’nun hedeflediği, sanatçının daha fazla görmesini, hissetmesini sağlayabilmek, olayları daha derin ve kapsamlı yaşaması gerektiğinin altını çizmekti.Uygulamalı bölümde ağırlık bedensel çalışmalardaydı. Temel rahatlama-ısınma teknikleriyle başlayan çalışmalar gidere nefesleme-ritm ve zamanlama hareketlerini içerecek biçimde genişletildi.Seminer-atölye çalışmalarının sonuna doğru o güne dek söz konusu edilen kuramsal bilgiler uygulamaya geçirilmeye başlandı.  ”FormaIizasyon" (biçimleştirme denebilir) ve "Kurgu" olarak adlandırılan denemelerde oyuncular, tiyatroya yeni, değişik yaklaşımlarda bulunabilmek için tiyatro metinlerinden seçmelerin yanı sıra tiyatro dışı metinlerden de yararlandılar. Tiyatroda söze dayalı anlatı mantığından sıyrılıp görselleştirme kaygısı taşıyan bu araştırmaların amacı genelde "tiyatrosal olanı" yakalamaktı. Bir başka deyişle, "statik ortamdan dinamik ortama geçmek" her sözsel anlatının görsel ifadesini bulabilmekti.Ünlü sanatçı Picabia, "Başlarımız düşünceler yön değiştirebilsinler diye yuvarlaktır" der. Devlet Tiyatrolarının ilk kez Adana'da başlattığı bu çalışma kanımca “düşünceye yön değiştirme” denemesi. Bu tür girişimlerin yaygınlaştırılması, giderek birtakım yapıcı ürünlere dönüştürülmesi gerek tiyatro sanatçısına, gerek seyircisine yeni ufuklar açacaktır.


  • YAYIN ADI:
    Cumhuriyet Gazetesi
  • YAYIN TARİHİ :
    20 Ocak 1990
*
*
aile, a. fugard, antigone, ast, a. vitez, anlatı, bilsak tiyatro, bilsak tiyatro atölyesi, b. karasu, b. necatigil, birey, brecht, boulgakov, baskı, birey olma, bir halk düşmanı, beden, bakış, bakan, bakılan, baktırma, büchner, chéreau, cinsellik, claudel, çağdaş türk tiyatrosu, çağdaş tiyatro, çocuk/birey, çehov, çocuk oyunları, çocuk tiyatrosu, çağdaş sahne tasarımı, dil/beden, damıtılmış kırmızı, doğu-batı uygarlığı, dil/düşünce, düş/gerçek, dil ve düşünce, dram, danton'un ölümü, doksanüç, dil, dramaturgi, dramaturg, dostoyevski, dekor, dil arayışı, ellen stewart, eylem/özgürlük,