• Eskiden Çocuk Tiyatrosunun gerekliliğinden söz ettiğinizde insanlar yapmacık, zorlama da olsa "Evet, çok doğru..." benzeri sözcüklerle sizi onaylarmış gibi görünmeye çalışırlardı. Şimdiyse, artık onaylama zahmetine bile katlanmıyorlar; alaycı bir gül
  • Bir kavramı, tümceyi ya da sözcüğü sık sık yinelerseniz, bir süre sonra o kavram, tümce ya da sözcük anlamını yitirir, yabancılaşma başlar. Türk Tiyatrosu’nun, doğduğundan bu yana bir türlü gelişemeyen, çünkü gerekli özen gözterilmeyen, çünkü sanatsa
*
aile, a. fugard, antigone, ast, a. vitez, anlatı, bilsak tiyatro, bilsak tiyatro atölyesi, b. karasu, b. necatigil, birey, brecht, boulgakov, baskı, birey olma, bir halk düşmanı, beden, bakış, bakan, bakılan, baktırma, büchner, chéreau, cinsellik, claudel, çağdaş türk tiyatrosu, çağdaş tiyatro, çocuk/birey, çehov, çocuk oyunları, çocuk tiyatrosu, çağdaş sahne tasarımı, dil/beden, damıtılmış kırmızı, doğu-batı uygarlığı, dil/düşünce, düş/gerçek, dil ve düşünce, dram, danton'un ölümü, doksanüç, dil, dramaturgi, dramaturg, dostoyevski, dekor, dil arayışı, ellen stewart, eylem/özgürlük,